YATIRIM SÖZLÜĞÜ

YATIRIM HAKKINDA HER ŞEY

Enflasyon Nedir?

Bu bilgileri arkadaşlarınla paylaş:

ENFLASYON TANIMI NEDİR?

Enflasyon, bir ülkedeki mal ve hizmetin satın aldığımız fiyatın süreli olarak artış göstermesi olarak tanımlanır.

Enflasyon, bir ülkedeki mal ve hizmetlerin satın aldığımız fiyatlarının süreli olarak artış göstermesi, yani genel fiyat seviyesinin yükselmesi olarak tanımlanır. Bu süreç, fiyat artış hızının süreklilik göstermesiyle alım gücünün düşmesine neden olur. Enflasyona bağlı olarak, ülkenin para biriminin satın alma gücü azalarak tüketicilerin aynı miktarda para ile daha az ürün veya hizmet almasını beraberinde getirir. Ülke içerisinde bulunan malların veya hizmetlerin fiyatında gözlenen genel artış, tüketici enflasyonu ve üretici fiyatları enflasyonu gibi türlere ayrılarak incelenir. Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE), tüketici sepeti üzerindeki fiyat değişimlerini ölçerek manşet enflasyonu oluştururken, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) maliyet enflasyonu gibi unsurların etkisini yansıtır. Talep enflasyonu, ekonomideki toplam talebin arzı aşması sonucu fiyatların artmasına neden olurken, maliyet enflasyonu ise üretim maliyetlerindeki artışların fiyatlara yansımasıyla ortaya çıkar. Enflasyon, bazen ılımlı enflasyon seviyelerinde ekonomik büyümeyi teşvik edebilirken, kontrolsüz yükselmesi durumunda hiperenflasyon gibi aşırı fiyat dalgalanmalarına yol açabilir. Bunun tam tersi olan deflasyon ise fiyatların sürekli olarak düşmesi anlamına gelir ve ekonomide farklı zorluklar doğurabilir. Enflasyon, bir ekonominin sağlıklı işleyişini anlamak ve öngörülerde bulunmak için kritik bir göstergedir. Bu nedenle, fiyat artış hızını ve fiyat dalgalanmalarını takip etmek, hem bireyler hem de ekonomiyi yönetenler için önemli bir araçtır.


Türkiye'de Enflasyon;


1 Türk Lirasının satın alabileceği mal yada hizmet,satın alma gücü açısından gözlemlenmektedir. Enflasyon yukarı yönlü ise ; paranın satın alma gücünde azalma olduğunu ortaya çıkar. Enflasyon oranı yıllık %2 ise , bu sene 1 Liraya alınan hizmetin fiyatı 1 yıl içerisinde 1,02 Lira olur.Malların fiyatları enflasyona uğradıktan sonra aynı tutarda paraya aynı malı-hizmeti alamazsınız. 


ÜCRETSİZ FOREX SEMİNERİ İLE YATIRIMCILIĞA İLK ADIM.

Bilmemek değil öğrenmemek kayıp. Sizi InvestAZ yatırım dünyası ile forex piyasalarını öğrenmeye davet ediyoruz. 

ÜCRETSİZ KATIL

OLAYLARIN ENFLASYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Deflasyon fiyatlarda genel anlamda süreli düşüş olduğu zamandır.Enflasyonun tersi olarak kabul edilir. 


Hiperenflasyon fiyatlarda genel anlamda %200 üzerinde yükselişin olduğu ve tarihte daha da üst seviyelerin görüldüğü (%2500 Enflasyon oranı ile  1923 Almanya Ekonomisinde yaşanan Hiperenflasyon'a en iyi örnektir.) bir nevi ekonomik buhrandır.

Stagflasyon ekonomilerin en çok korktuğu her olumsuzluğu üstüste geldiği yani yüksek işsizlik ve enflasyonun ekonomik durgunluk ile birleştiği durumdur. 


Son yıllarda, gelişmiş ülkelerin hedef enflasyon oranları %2-3 civarlarındadır ve bunu sürdürülebilir kılmak için çalıştılar.

ENFLASYONUN NEDENLERİ NELERDİR?

İktisatçılar enflasyon üzerinde uzun yıllardır tartışsalar da, bu konuyu net bir sebebe bağlayamamaktadırlar. Ancak genel olarak 2 teori üzerinde yoğunlaşmaktalar.


  1. Teori :  Satın alma gücünün fazla olduğu ve piyasadaki ürünlerin-malların ise az olduğu durumlarda ortaya çıkar. Yani talebin arzdan daha fazla olduğu durumlardır.

  2. Teori :  Şirketlerin maliyetleri arttığında kar marjını korumak için fiyat arttırmak gerekir.Artan maliyetler ithalatın ücret,vergi,ya da öngörülemeyen maliyetler gibi durumlar içerebilir.

ENFLASYONUN TÜRLERİ NELERDİR?

Enflasyon, sadece fiyatların genel olarak yükselmesini ifade etmez; aynı zamanda ekonomik süreçlerin karmaşıklığını ve dinamiklerini de yansıtır. Farklı türleriyle enflasyon, ekonomideki sorunları ve fırsatları anlamak için bir rehber niteliği taşır. İşte enflasyonun başlıca türleri:


  1. Talep Enflasyonu: Ekonomide talebin üretim kapasitesini aşması durumunda ortaya çıkar. Talep yoğunluğu arttıkça, fiyatlar yükselir ve bu durum özellikle Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) üzerinde belirgin bir şekilde hissedilir.

  2. Maliyet Enflasyonu: Üretim maliyetlerinin artmasıyla tetiklenen bu tür, şirketlerin artan maliyetleri tüketiciye yansıtmasıyla oluşur. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), bu artışları ölçmede önemli bir göstergedir.
  3. Çekirdek Enflasyon: Gıda ve enerji gibi fiyat dalgalanmalarına açık kalemlerin çıkarıldığı enflasyon türüdür. Ekonomik analizlerde, fiyat istikrarını daha net bir şekilde değerlendirmeye olanak sağlar.
  4. Ilımlı Enflasyon: Yavaş ve kontrol edilebilir bir artışı ifade eder. Ilımlı enflasyon, genellikle ekonomik büyümenin sağlıklı işaretlerinden biri olarak görülür.
  5. Sürünen Enflasyon: Fiyatların çok yavaş ama düzenli bir şekilde artmasıyla tanımlanır. Zararsız gibi görünse de, uzun vadede birikerek ekonomik dengesizliklere yol açabilir.
  6. Kronik Enflasyon: Sürekli yüksek enflasyon oranlarıyla karakterizedir. Zamanla, ekonomik güveni zayıflatır ve yatırım ortamını olumsuz etkiler.
  7. Hiper Enflasyon: Enflasyonun kontrolden çıkarak fiyatların astronomik seviyelere ulaştığı durumdur. Bu tür, genellikle bir ülkenin para biriminin değerini neredeyse yok eder.
  8. Yapısal Enflasyon: Ekonomideki altyapı sorunları ve arz-talep dengesizliklerinden kaynaklanır. Özellikle tarım, sanayi veya hizmet sektöründeki üretim eksiklikleriyle ilişkilidir.
  9. Yerleşik Enflasyon: Fiyat artışlarının ekonominin normal bir parçası haline geldiği, yani kalıcı bir durum oluşturduğu enflasyon türüdür. Bu durum, enflasyon beklentilerinin kendini gerçekleştirmesiyle güçlenir.
  10. Arazi Enflasyonu: Özellikle gayrimenkul sektöründe gözlemlenir. Arazi fiyatlarının hızla artması, konut ve ticari alanlardaki maliyetlerin yükselmesine neden olur.
Bu enflasyon türlerinin her biri, ekonominin işleyişini anlamada farklı bir pencere sunar. Özellikle fiyat artış hızı, para biriminin satın alma gücü ve genel fiyat seviyesi gibi göstergeler, bu süreçleri analiz etmede temel rol oynar. Enflasyonun türünü anlamak, doğru ekonomik kararların alınmasında hayati önem taşır.

ENFLASYONUN ETKİLERİ NELERDİR?

Enflasyon, bir ekonominin işleyişinde dalgalanmalara yol açarak bireylerin ve işletmelerin kararlarını doğrudan etkileyen bir süreçtir. Fiyat artışlarının sürekliliği, hem makroekonomik dengeleri hem de bireysel yaşam standartlarını etkiler. İşte enflasyonun temel etkileri:


  1. Alım Gücü ve Gelir Dağılımı Üzerindeki Etkisi: Ekonomide talebin üretim kapasitesini aşması durumunda ortaya çıkar. Talep yoğunluğu arttıkça, fiyatlar yükselir ve bu durum özellikle Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) üzerinde belirgin bir şekilde hissedilir.

  2. Döviz Kuru ve Dış Ticaret: Üretim maliyetlerinin artmasıyla tetiklenen bu tür, şirketlerin artan maliyetleri tüketiciye yansıtmasıyla oluşur. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), bu artışları ölçmede önemli bir göstergedir.
  3. Faiz Oranları ve Yatırım Kararları: Gıda ve enerji gibi fiyat dalgalanmalarına açık kalemlerin çıkarıldığı enflasyon türüdür. Ekonomik analizlerde, fiyat istikrarını daha net bir şekilde değerlendirmeye olanak sağlar.
  4. İş Gücü Piyasası ve Maliyet Enflasyonu: Yavaş ve kontrol edilebilir bir artışı ifade eder. Ilımlı enflasyon, genellikle ekonomik büyümenin sağlıklı işaretlerinden biri olarak görülür.
  5. Yapısal Sorunlar ve Ekonomik Dengesizlikler: Fiyatların çok yavaş ama düzenli bir şekilde artmasıyla tanımlanır. Zararsız gibi görünse de, uzun vadede birikerek ekonomik dengesizliklere yol açabilir.
  6. Tüketici ve Üretici Fiyatları Üzerindeki Etkiler:Sürekli yüksek enflasyon oranlarıyla karakterizedir. Zamanla, ekonomik güveni zayıflatır ve yatırım ortamını olumsuz etkiler.
Sonuç olarak, enflasyon yalnızca fiyatların artışıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda ekonominin temel yapı taşlarını etkiler. Yatırım kararlarından dış ticaret dengelerine, iş gücü piyasasından tasarruf alışkanlıklarına kadar geniş bir alanda iz bırakır. Bu nedenle, enflasyonun etkileri ve nedenleri dikkatle analiz edilmeli, dengeli politikalarla kontrol altına alınmalıdır.

PARA POLİTEKASI VE ENFLASYON

Para politikası, fiyat istikrarını sağlamak ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla merkez bankası tarafından kullanılan temel araçlardan biridir. Enflasyonun kontrol altına alınmasında, faiz politikası ve para arzı yönetimi kritik rol oynar. Özellikle döviz kuru politikaları, uluslararası piyasalardaki dalgalanmalara karşı ekonomiyi koruma işlevi görür.


Talep enflasyonu gibi durumlarda, sıkı para politikası uygulanarak piyasadaki fazla talep azaltılır. Bunun yanında, aşırı enflasyon dönemlerinde (örneğin, hiperenflasyon), ekonomiyi dengede tutmak için daha sert önlemler alınabilir. Tam tersi bir senaryo olan deflasyon riskinde ise para arzı artırılarak harcamalar teşvik edilir.


Enflasyon beklentisi ve enflasyon senaryoları, merkez bankasının geleceğe dönük adımlarını planlamasında rehberlik eder. Bu nedenle, doğru para politikası araçlarının kullanımı, ekonomik istikrar ve uzun vadeli büyüme için hayati öneme sahiptir.

ENFLASYONUN DEFLASYON VE STAGFLASYONLA İLİŞKİSİ

Enflasyon, tüketici alım gücünün düşmesine yol açarken, deflasyon bunun tam tersi bir durum olarak fiyatların sürekli düşmesi anlamına gelir. Dezenflasyon, enflasyon oranının yavaşlatılması sürecini ifade ederken, her iki durum da ekonomik dengesizliklere neden olabilir.


Stagflasyon, enflasyonun yüksek olduğu ancak ekonomik durgunluk ve artan işsizlik oranı ile aynı anda görüldüğü bir durumdur. Bu, yapısal enflasyon gibi kalıcı fiyat artışlarının ekonomik büyümeyi baskıladığı dönemlerde ortaya çıkabilir. Özellikle fiyat-değer algısının bozulması, tüketici güvenini zedeler.


Olivera-Tanzi etkisi, yüksek enflasyon dönemlerinde vergi gelirlerinin değer kaybetmesiyle bağlantılıdır. Bu durum, hiperenflasyon ve devalüasyon gibi süreçlerde, devletin mali dengesini daha da kötüleştirebilir. Para birimi değeri, enflasyon ve deflasyon süreçlerinde dalgalanarak ekonomi üzerinde geniş çaplı etkiler yaratır.

ENFLASYONUN HESAPLANMASI NASIL YAPILIR?

Enflasyon hesaplamasında ilk adım, bir fiyat sepetinin oluşturulmasıdır. Bu sepet, toplumun genel tüketim alışkanlıklarını temsil eden mal ve hizmetleri içerir ve tüketim sepeti olarak adlandırılır. Sepetin içerdiği ürünlerin fiyatları, belirli bir baz yılı temel alınarak toplanır ve sonraki yıllardaki fiyatlarla karşılaştırılır.


Bu süreçte, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve üretici fiyat endeksi (ÜFE) gibi farklı fiyat endeksi seçimleri kullanılır. Fiyatlardaki artış oranı, yüzdesel değişim hesaplama yöntemiyle bulunur. Ağırlıklandırma faktörleri, sepet içerisindeki ürünlerin tüketim oranlarına göre enflasyon hesaplamasını daha doğru hale getirir.


Merkez bankası enflasyon tahminleri, fiyatların gelecekte nasıl değişeceğine dair öngörüler sunar. Ancak, ücret-fiyat sarmalı veya hiperenflasyon gibi süreçlerde, fiyatların hızla değişmesi hesaplama yöntemlerini zorlaştırabilir. Bu nedenle, fiyatların düzenli olarak toplanması ve karşılaştırılması, sağlıklı bir enflasyon analizi için kritiktir.

ENFLASYON MALİYETLERİ NELERDİR?

Ortalama olarak herkes enflasyonun kötü olduğunu düşünüyor ama yüzde yüz bir oranda kötü bir durum değildir.Enflasyon farklı yöntemlerle ülkelerin ekonomisinde farklı etkiler yaratır.Aynı zamanda enflasyonun hedeflenen yada hedef dışı olup olmadığına bağlıdır. Enflasyon oranı halkın refah seviyesinde (hedeflenen enflasyon) önemli bir değişikliğe yol açmıyor ise, bu enflasyon telafi edilebilir ve ülke içinde maliyeti yüksek olmayacaktır.Örneğin; Bankalar faiz oranlarını değiştirebilir ve işçi ücretlerindeki teşvikli artışlar bu enflasyon oranını kompanse edebilir.Hedeflenmeyen enflasyon olduğunda şu sorunlar ortaya çıkabilir ;


Borç verenler enflasyon oranlarını doğru tahmin edemez ise borçlular kazanır.Paranın bugün ki değeri ile gelecek değeri arasında bir azalma varsa ödünç alanlar için bu durum faizsiz kredi almaya benzeyecektir. 


Enflasyon oranlarındaki belirsizlik şirketler için daha az yatırım, tüketici için ise daha az harcama anlamına gelecektir.Buda uzun vadede ekonomiyi resesyona bile sürükleyebilir.


Ülkedeki her ürünün fiyatlarında anlık borsa fiyatları gibi değişiklikler olabilir.Üretici içinde tüketici içinde sıkıntılı durumlar ortaya çıkartır.  Enflasyon oranları diğer ülkelere göre daha yüksekse, yerli ürünlerin rekabet gücü düşecektir. Tüketiciler mal-hizmet fiyatların devamlı yukarı yönlü gitmesinden şikayet eder,ancak çoğu zaman maaş-ücret artışı da eş zamanlı geldiği için bu mal hizmet fiyat artışını gözardı ederler.Burada asıl sorulması gereken soru maaş-ücret artışınız ile mal-hizmet fiyatlarındaki artışın aynı hızda olup olmadığıdır.

NASIL YATIRIMCI OLABİLİRİM?

Sizi InvestAZ dijital yatırım dünyası ile tanışmaya davet ediyoruz. Aşağıdaki adımları izleyerek hemen e-yatırımcı olabilirsiniz.

  • Yan tarafta bulunan Demo Hesap formunu doldurarak ücretsiz e-yatırım hesabı açabilirsiniz.

    • Gerçek hesap açma başvurusunda bulunarak yatırım dünyasının kapılarını açabilirsiniz.

  • Hesabınızı fonladıktan sonra işlemlerinize kolayca başlayabilirsiz.

Ücretsiz Hesap AçYATIRIMA BAŞLA