Yusuf Topçu

Araştırma Birimi Müdürü
19 Kasım PPK toplantısından piyasa beklentisi olan 475 baz puan faiz artışı geldi.
20 Kasım 2020

24 Aralık: Sadeleşme Bitti mi?

24 Aralık: Sadeleşme Bitti mi?


19 Kasım PPK toplantısından piyasa beklentisi olan 475 baz puan faiz artışı geldi. Faiz kararının borsada, özellikle bankalardaki ilk tepkisi hızlı oldu. Dövizde de hızlı geri çekilmeler yaşandı ancak karar sonrası 7,50 üzerinde sabit kalan, hatta 20 Kasım itibarıyla 7,60’ı geçen bir Dolar gördük. 19 Kasım toplantısının en dikkat çeken sonuçlarından biri uzun bir süredir kafaları karıştıran faiz koridorunu kapatmış ve fonlamayı tek kanala çekmiş olmasıydı. Politika faizi olan haftalık repo oranı %15’e çekildi ve faiz koridoru uygulamasının sona erdiği açıklandı.


TCMB faiz koridorunu kaldırdı ve fonlamayı tek kanaldan, yani haftalık repodan yürüteceğini ilan etti. Sadeleşme yolunda atılan bu düzenleme sonrası piyasa beklentisi olan 475 baz puan artış sağlanmış oldu. Ancak %15’e çekilen haftalık repo faizinin toplantı öncesinde aynı şekilde %15’e yaklaşan Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti ile eşitlendiği göz önünde bulundurulduğunda, piyasa fonlama oranında köklü bir değişiklik yapılmamış olundu. Ta ki 20 Kasım’a gelinene kadar.


Önümüzdeki günlerde TLREF ve para piyasasında oluşan faiz oranlarına bakılarak serbest piyasada oluşan yeni faiz oranları ve yılın son PPK toplantısında atılabilecek yeni adımların yorumlanması adına fikir edinilebilir. Tabi fonlamada tek kanal olarak haftalık reponun ilanının ertesinde Geç Likidite Penceresi’nin de yukarı çekildiği düşünüldüğünde yılın sonuna kadar bir faiz artışına daha artık ihtiyaç yok.
Atılan sadeleşme adımının piyasalara pozitif yansıması ardından oluşan yeni beklentiler, toplantıya giden 2 haftalık süreçte verilen reform paketlerinin hayata geçirilmesi yönünde. Faiz kararından sonra borsaya yabancı girişlerinin devam ettiği gözlenirken TCMB ve diğer kurumlardan beklenen yeni adımlar, bahsi edilen yapısal reformlar ve piyasa dostu düzenlemelerin uygulamaya geçmesi hem borsa hem de dövizde 2 haftadır devam edilen yönde hareketin sürmesini sağlayacak veya yönünü değiştirmesine sebep olacaktır.


Nitekim toplantıdan 1 gün sonra 20 Kasım günü TCMB sitesinden faiz koridorunun geri geldiği, gecelik borç verme oranının %16,50’ye, Geç Likidite Penceresi’nin ise %19,50’ye çıktığı öğrenildi. 19 Kasım toplantısının ana teması olan ‘Sadeleşme’ adımı yerini bir gün sonra tekrardan faiz koridoruna bırakmış oldu. 


PPK toplantısı sonrası Merkez Bankası’nın kendisine hareket alanı bırakmamasına büyük dikkat çekmiştim. Alışkın olunmayan bu adımla TCMB kendisini tek kanal olan haftalık repo ve %15 faize sıkıştırmıştı. Piyasalara şeffaf, hesap verebilirliği ve kredibilitesi yüksek yeni bir Merkez Bankacılığı görüntüsü çizen 19 Kasım toplantısından bir gün sonra atılan bu adımla TCMB, 24 Aralık’taki toplantıya kadar kendine büyük bir alan bırakmış oldu.
475 baz puanlık artışın serbest piyasada oluşan faiz oranlarının teyit edilmesi olarak görülen PPK toplantısından sonra faiz koridorundaki %16,50 olan gecelik borç verme oranı, dövizde yukarı yönlü hareketin devamı halinde ilk başvurulacak olan enstrüman. Dolar/TL’de 8.00 ve üzeri fiyatların gelmesi ve TL’deki aşağı yönlü baskının devamı halinde ise %19,50 olan Geç Likidite Penceresi’nin kullanılması, TL short yönlü yabancı sermayenin önüne koyulmuş en büyük tehdit olarak duruyor.


Büyük montanlı faiz artışı hem ekonomi hem borsa üzerinde büyük negatif etkiye sahip. 19 Kasım’da tüm cephelerde aynı anda savaşılamayacağı hesaba katılarak kısa bir sıkılaştırma döngüsü ile kontrolden çıkan enflasyonu ve Dolar kurunu bir süre ezme kararı verildi. 9’un üzerine gitmekte olan Dolar birkaç ay boyunca 7,50-8 arasına kıstırılmış durumda. Faiz artışı silahı Dolar kurunu 7 TL’nin altına çekmek yerine 8 TL’nin üzerine götürmemek için kullanılmış oldu. Ancak enflasyonla mücadele bittiğinde ve yeni yılın baharına doğru yeni parasal gevşeme döngüsü başladığında kur savaşı kaldığı yerden devam edecektir.