Enflasyon Verisi Beklerken, Volcker vs. Powell Tartışması Anlamsız…
COVID-19 salgınının yaraları sarılmaya çalışılırken, küresel ekonomilerin fabrika ayarlarını değiştirerek yeni bir tarz enflasyon hediye etmiştir. Bu enflasyon arz yönlü şoklar ve tedarik zinciri sıkıntılarıyla yüzünü gösterirken, alışılmış şekilde para politikasında faiz artışına git, enflasyonu düşür yaklaşımını masadan kaldırmıştır. Bu noktada COVID-19 öncesi ve sonrası dönemi net olarak ayırmak ve eski ezberlerden uzaklaşmak gerekiyor. Merkez Bankaları faiz artışına gitsin enflasyon düşsün yaklaşımı gerçeklikten uzaklaşırken, hükümetlerin görevine sürünmüş Merkez Bankalarının kısa dönemde başka çareleri bulunmamaktadır. İlk başta faiz artışları masum gözükse bile arz yönlü enflasyona karşı çaresizliklerinde orta vadede daha fazla hasara neden olarak kalıcı/derin resesyona neden olacaktır.
Enflasyonun farklılaştığını anlamak için geçmiş dönem referanslarında Paul Volcker ve Jerome Powell dönemleri arasında kıyaslama yapılmaktadır. Bu tartışma mevcut dinamikler dikkate alınınca çok anlamlı olmamakla beraber, COVID-19 öncesi ve sonrası dönem farkı dinamiklere dahil edilmemektedir. Volcker döneminde enflasyon emareleri başladığında sert faiz artışlarıyla müdahale ederek başarıya ulaşmıştır. Powell tarafında ise salgın sonrasında faiz artışına gitmek için 22 ay beklemiş ve yeterli aksiyonu alamadığı konusunda eleştirilmiştir. Powell döneminden aktarım mekanizmasında faiz artışı başarılı olamayacağı gerçeğini Fed başta olmak üzere tüm gelişmiş ülke Merkez Bankaları bilmektedir. Fakat kısa dönemde onalr dışında çözüm üretebilecek başka bir alternatif bulunmamaktadır.
Paul Volcker ve Jerome Powell Kıyaslama
Fed faizi (beyaz) – Enflasyon yıllık (kırmızı)
Enflasyonun eski dönem enflasyon olmadığı gerçeği ortada dururken, Fed çaresiz olarak tüm para politikasını enflasyonu düşürmek için faiz artışı aksiyonlarıyla sürdürmektedir. Ama Powell tarafında Volcker mucizesi beklememek gerekiyor.
ABD ekonomisi için Eylül ayı enflasyon verileri Perşembe günü açıklanacaktır. Manşet enflasyon için aylık %0.2 – yıllık %8.1 beklenti bulunurken, çekirdek enflasyon için yıllık %6.5 beklentisi Bloomberg terminaline yansımaktadır.
Manşet enflasyon yıllık beklenti maksimum %8.3 – minimum %7.9
Çekirdek enflasyon yıllık beklenti maksimum %8.3 – minimum %7.9
Enflasyon verisi açıklandığında ilk etap gözler manşet enflasyon tarafında olacak ama asıl odaklanılacak veri çekirdek enflasyon olacaktır. Çekirdek enflasyon ekonominin soğuma emaresi gösterip göstermediğini net olarak sunduğundan faiz artışlarının başarılı olup olmadığı sorusunun cevabını verecektir. Bu durum Fed’in para politikasında faiz artışlarının devamı veya 2023 yılında nerede duracağına ilişkin önemli sinyaller verecektir.
İşin özetinde çekirdek enflasyon maksimum beklenti %6.7 ve üzerinde gerçekleşecek olursa güçlü $ temasında $ endeksi 115 seviyesi üzeri ve ABD 10 yıllık tahvil getiriş %4 üzerinde fiyatlamalar devreye girerek risk algısında bozulma – ABD endekslerinde satışa neden olacaktır. Çekirdek enflasyon %6.5 - %6.4 beklentisi altında %6 seviyesine yakınsayan gerçekleşmelerde risk algısında iyileşme ve $ temasında gerileme öne çıkacaktır.