Burak Gerçek

Stratejist
Baş Analist Burak Gerçek, Küresel Areneda ki Siyasi ve Politik Risklerin Suyunun Isındığını değerlendirdi.
13 Nisan 2017

Küresel Areneda ki Siyasi ve Politik Risklerin Suyu Isınıyor

Küresel piyasalarda siyasi ve politik risklerin artış fitilini Trump ateşlemeye başladı. Trump’ın başkan seçilmesinin ardından ABD iç siyasetine yönelik adımlarını teker teker atmasının ardından, dış siyasette de ağırlığını koyma çabalarını sürdürüyor. Bu hafta ilk kez Trump dış siyasete yönelik önemi söylemler ve adımlar atmanın sinyalini veriyor. Özellikle Suriye’de devam eden iç savaşın sonlanması gerektiğini altını çizerek söyledi. Her ne kadar Esad konusunda Rusya ile ters düştüklerini ancak savaşın sona ermesi içi bölgede ki terörizmin sonlandırılarak tüm mültecilerin de evlerine geri dönmesinin sağlanması gerektiğini söyledi. Trump, Obama yönetimine kıyasla artık açık bir şekilde Esad ve rejimine karşı bir tutum sergilemekten kaçınmıyor. Esad’ın ikitidarı ile barışın olmayacağı bir Suriye söylemi ise Beyaz Saray tarafından açıkça söylenmekte. Bu durum Rusya ve İran ile ilişkilerin önümüzdeki zamanlarda iyice gerilmesine yol açacaktır. Trump, NATO’yu yeniden öne plana sürerek Rusya karşısında bir adım önde olmak istemekte. Bu siyasi gelişmelerin neticesinde yatırımcılar finansal piyasalardaki fiyatlamalarını güvenli limanlara geri çekilerek ve risk iştahını azaltarak karşılık vermekte. Risk primi artışlarında her zaman olduğu gibi Altın ve Yen'in güç kazanması kaçınılmaz oluyor. Altın yeniden 1300 seviyelerine doğru hareketlenmiş durumda. Daha önceki tepe 1375 seviyesinde. Ancak büyük resimde Altın'da ki her yükseliş dalgası yeni satış pozisyonlarının açılması tarafında fırsat olarak kullanılmakta.

Diğer taraftan ABD, Kuzey Kore’yi halen ciddi bir risk tehdit unsunu olarak görmeye devam ediyor. Trump, Çin yönetimine açıkça Kuzey Kore sorununu çöz, çözemezsen ben çözmesini bilirim mesajını verdi. ABD, Çin’in kendisinden yana birlik olmasını istiyor. Zira ticari ilişkilerde Çin, ABD’ye tamamen bağımlı bir durumda. ABD-Çin arasındaki olası oluşabilecek gerilme, ticari ilişkilerde zedelenmeye neden olabilir ve dünya ekonomik ticaretinde büyük bir krize yol açmasını sağlayabilir. Trump ayrıca Çin’i daha önceden Döviz manipülatörü olarak suçlamıştı. Bu söyleminden geri adım attı atmasına ancak Trump’ın asıl sıkıntısı tüm dünyada Dolar’ın çok güçlü olduğunu ve bu aşırı değerlilikten dolayı ABD ihracatının son derece olumsuz etkilendiğini söylemekte. Kuşkusuz bu söyleminde Trump’ın son derece haklı olduğu açık. Güçlü ABD Doları ile ihracat tarından son derece zayıf kalan ABD ekonomisi, büyüme rakamları tarafında istediği canlanmayı yaşayamıyor. FED yönetimi ise faiz artırımları konusunda bulduğu her fırsatı değerlendirme arzusunda. Bu durum Dolar’a olan talebi kuvvetlendirme. Doların seyri, Trump-FED yönetimi tarafında verilen mücadele sonucunda şekillenmeye başlayacaktır.

Image title