Küresel büyümenin de devam etmesi için gözlerin çevrildiği ABD ekonomisi bu çeyrekte de büyürse art arda 121 ay büyüyerek tarihi bir rekor kırabilir. Daha önce benzer bir performansı 1991-2001 yılları arasında gösteren ABD ekonomisinin büyümesine dair beklentiler ise aşağı yönlü. 2009’da ekonomisinin büyüklüğü 14 trilyon 449 milyar Dolar olan ABD’nin ekonomik büyüklüğü şu anda 20 trilyon 494 milyar Dolara gelmiş oldu. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünün 776 milyar Dolar olduğunu düşünürsek ABD son 9 yılda Türkiye'nin 8 katı kadar büyümüş oldu. 92 aylık büyümeyi Obama’dan devralan Trump bu büyümeyi sürdürmek istese de ticaret savaşları ve küresel ekonomideki yavaşlama gibi sebeplerden dolayı bu çeyrekte büyüme trendini kaybedip kaybetmediğini göreceğiz.
Mayıs ayında işsizlik oranı %3,6 ile 50 yılın en düşüğüne gerileyip Haziran ayında %3,7 oranına yükseldi; ancak işsizlik doğal seviyesine inmiş gibi görünüyor. Bu seviyeden daha aşağısı çok mümkün gibi görünmüyor. İşsizliğin bu denli düşük olması ücretlere de yansıyor. ABD vatandaşlarının maaşlarında son bir yılda ortalama olarak %3,2 artış yaşandı ama bu oran beklentileri karşılamaya yetmiyor. Maaş artışlarının yeterli olmamasının altında çok daha temel bir sorun olabilir. ABD’nin demografik yapısını, üniversiteden mezun olma oranlarını incelediğimizde ücret artışını sağlayacak seviyede kalifiye eleman bulamamak ücret artışı üstündeki en büyük baskılayıcı sebep olabilir. İşsizliğin azalması ise enflasyonist baskıyı oluşturmada yetersiz kalıyor, alt kalemlerden biri olan saatlik ücretlerdeki artış git gide önem kazanan bir veri olarak karşımıza çıkıyor ve enflasyon verisinin öncüsü olarak kullanılıyor. İmalat sanayindeki düşüşü iç piyasada azalan yatırım seviyesi ve daralan yurtdışı talep olarak açıklayabiliriz. ABD imalat PMI verisinin 10 yılın en düşüğünde gerçekleştiğini düşündüğümüzde içinde bulunduğumuz sürecin çok desteklenmesi gerektiği ortadadır.
FED Başkanı Powell beklenen desteğin ABD Merkez Bankası tarafından gelebileceğinin sinyallerini konuşmasında vererek iç piyasada yaşanan belirsizliklerin ve küresel ekonominin durumundan dolayı FED’in Temmuz ayı toplantısında faiz indirimine gideceğini anlatır nitelikte konuştu. Piyasada FED’in 25 baz puanlık indirime gitmesi %60 oranında satın alınmış gözüküyor. Yatırımcılar bu yıl içinde FED’den bir ya da iki kez daha indirime gitmesini bekliyor aksi halde hedef enflasyon oranı olan %2’nin altında kalınacağı düşünülüyor.