X

Büyüme Verisinin Ekonomiye Etkisi

TÜİK tarafından üç ayda bir açıklanan makro ekonomik verilerden biri olan büyüme verisi diğer bir adıyla GSYH, bir ülkede belirli bir dönem içinde üretilen nihai mal ve hizmetlerin fiyat cinsinden toplam değeridir.

Globalleşmenin etkisiyle; yatırımların ve üretim faktörlerinin, ülke sınırlarının dışına açılması sonucu, makroekonomik analizlerde bir ülkenin yurttaşlarının gelirini ifade eden Gayri Safi Milli Hasıla verisinin yerine, bir ülkenin sınırları içerisinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplamını ifade eden GSYİH verisinin kullanımı ve önemini artmıştır.

GSYİH 3 farklı yöntem ile hesaplanmaktadır:

Üretim Yöntemi: Ekonomide bütün sektörler tarafından üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa fiyatı üzerinden değerlerinin toplamı GSYİH’ya eşittir.

Harcama Yöntemi: Ekonomide bir yıl içinde nihai mal ve hizmetlere yapılan harcamaların toplanması yöntemidir.

Gelir Yöntemi: Bir ekonomide üretim faktörlerinin elde ettiği gelirlerin toplanması sonucu oluşan hesaplama yöntemidir.

GSYİH, ekonomik faaliyetler için ölçüm niteliğinde olup ekonomi sağlığıyla ilgili en önemli göstergelerdendir. Ülke ekonomisinde yaşanan büyüme ya da daralmayı net şekilde ortaya koyan ve büyüme performansını gösteren en önemli makroekonomik veridir.

Büyüme verisi ile ilgili iki farklı durum ortaya çıkmaktadır:

Tüm ülkelerin arzu ettiği ilk durum büyümenin beklentilerin üzerinde açıklanmasıdır. Bu durum eğer sürdürülebilir ise ülkedeki ekonomik faaliyetlerin olumlu yönde revize ettiğini gösterir. Veride yukarı yönlü meydana gelen gelişmeler ulusal para birimi için olumlu katkı sağlamaktadır. Çünkü ülkenin, ekonomisi güçlenmekte bu durumda uluslararası rekabet gücünü arttırmaktadır. Ekonomisi güçlü ülkelerde yurt içinde faiz oranları düşüktür. Düşük faiz oranları bireyleri yatırımlara yöneltmekte özellikle de doğrudan yatırımlara katkı sağlamaktadır. Yabancı yatırımcılarında güvenli bir ortam tercih etmesi yatırımları o ülkeye yöneltir. Ülke içerisinde yapılan gerek doğrudan gerekse dolaylı yatırımlar ülkeye döviz girişi sağlamakta ve bollaşan döviz ile birliktede yerel para değer kazanmaktadır.

Tam tersi durumda yani büyüme verisinin beklentilerin altında olması halinde ise üretimde daralma olduğu anlamına gelir. Üretim hacminin daralması istihdam ve işsizlik oranı gibi makro verilerin olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilmektedir. Bu durumda ülke içerisinde ve dışında güven ortamı azalacak, risk primi yükselecek ve yükselen risk primi faiz oranlarını arttıracaktır. Bununla birlikte enflasyon oranı da yükselecektir. Yüksek enflasyon, belirsizliği arttıracak ve artan belirsizlik yerel paranın yabancı paralar karşısında değer kaybetmesine neden olacaktır.

Related Post